13 Kasım 2010 Cumartesi

hiç

hayatta en zor şeylerden birisi de HİÇlik duygusunun önüne geçmeye çalışırken gerçek bir aydınlanma yaşayıp aslında yaşadığınız herşeyin koca bir HİÇten ibaret olduğunun farkına varmakmış... hayat o kadar kısa ve ardı görünmeyen bir AN ki, her nefes alınan dakika hem herşey hem HİÇbirşey ve bunca zor tecrübe varken saatlerin tiktaklarında, O'nunla yaşanan her ANın özel olduğuna bu kadar ikna olmuşken en son havada asılı kalmış gülüşün, kapının çarpılma sesini duymak burkuyormuş insanın yüreğini... sızlatıyormuş ruhunu, hem de daha önce HİÇ sızlatmadığı kadar... aslında HİÇ aynı şeyleri aynı zamanda paylaşmamış olduğunuzu bu kadar çok şeyi paylaşmışken farketmek hem de uçurumun bir adım ötesindeyken ve artık herşey ve HİÇbirşey için çok geç kalmışken, sarılamıyorsunuz bile kendinize, HİÇ sarılmamışsınız ki daha önceleri, HİÇ duyumsamamışsınız ki sarı rengin aslında matem havası alabileceğini hem de dilinizin ucunda bir şarkı takılı kalmışken bir türlü HİÇbir sözünü hatırlayamadığınız ama HİÇ aklınızdan çıkmayan... HİÇbirşey insanın kendi HİÇliğinde boğulmasının sarhoşluğunu hissettiremiyormuş, anladım, anlatıldım, anlatamadım ama anlamlandırıldım hem de HİÇ anlaşılamamışken... HİÇ kalıverdim herşeyin orta yerinde, korkuyorum...
HİÇ birini en son buradan geçerken gördünüz mü? ben HİÇ görmeseydim...

2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder