13 Kasım 2010 Cumartesi

metamorfoz

değişim... değişmeyen tek şey diye bahsedilir kendisinden...
peki o zaman değişen herşey olsa da insan ne kadar değişebilir, hangi noktada asla eğilip bükülemeyecek yanları kalır... neden sever, ağlar, güler, ağladığı, güldüğü, sevdiği herşey değişse de neden o yine aynı şekilde ağlar, güler ve sever... değişmez mi insan, değişemez mi? neden hep inatçıdır, kuralları vardır, inançları vardır sarsılsa da bazı bazı, neden içi burkulur kaç yaşına gelirse gelsin anılarına göz gezdirince sessiz zamanlarda? o zaman değişim nerededir? değişen sadece tutabildikleriyse insanın; bedeni, hoşlandığı nesneler, kadınlar ya da erkekler, evi, arabası, kıyafetleri, cep telefonu, msn listesi gibi; değişmeyen de ruhunun hırçın dizginlenemez her anı ise, değişim ne kadar doğrudur? kimin için, ne kadar, ne zamana kadar geçerlidir? değişim neresindedir insan zihninin beş duyusunun haricinde? zihin değil midir peki hayatı sürdüren, güldüren, ağlatan, en büyük hazları ve kahroluşları anlamlandıran? zihin değişmiyorsa, değişim var mıdır? değişmeyen bir ruhun değişik bir çevrede, değişik insanlarla, değişik tatlarda bulabileceği yine en eski anılarının da gizli olduğu bilinçaltı dehlizleri değil midir? değişik nedir o zaman? yeniyi farklı kılan ilk heyecandan sonra geride kalan artık değişmiş olan eski değil midir? eski olan artık asla değişik olamayacaksa, ama sen zaten hep eski zihninle tek başınaysan, değişimin peşinden gitmek tatmin eder mi seni?
yeni olan ilk dokunuştan sonra daima eski kalacaktır, yeniler ise hep bir adım ötede duracaktır... eski olan ruhuna dokunmuşken, parmak uçlarının izi kalmışken anılarında, yeni olana atılan adımın coşkusu buruk olacaktır her yeni, bir anda dönüşünce eskiye, aslolan sen olacaksın, tek değişmeyen...
hiçbir özelliğini değiştirmek istemeyeceğin birisi olmalı, hiç değiştirmeyeceğin bir iç dünyan ve hiç değiştiremeyeceğin bir dünyan sadece sana ait, anahtarı olmayan kapısını sadece içerden senin açabileceğin, hem de değişen herşeyin tam da ortasında... değişmemek değişkenlerle beraber değişen dünyada devinirken değişik olanlara, hep kalmak öylesine, dilediğin gibi, hayal ettiğin sürece kapatıp gözlerini kaosun orta yerinde tutunduğun bir dal, huzurlu bir bahçe olmalı, hep yanında, sığındığın, sana sığınmış, sana dönüşmüş tek değişiminde, seninle, sen...

05.03.06

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder